Bilgisayarın başına oturdum bu haftaki köşe yazımı yazayım dedim, ama bir konu bulup ta yazmakta zorlanırken arka fonda çalan türkünün sözlerine takıldım kaldım.
Ali Ekber Çiçek ve Pir Sultan Abdal’ın bestelemiş olduğu türküyü Zara;
Derdim çoktur hangisine yanayım
Yine tazelendi yürek yarası
Ben bu derde hande dermen bulayım
Efendim, efendim benim efendim
Benim bu derbime derman efendim,
Diye yanık bir sesle söylüyordu. Bu türküyü sonuna kadar dinledikten sonra Türkiye’nin sorunları aklıma geldi.
Yakında seçim var. Seçim sonunda kazanan siyasetçileri zorlu bir süreç bekliyor. Bunlardan bazıları Ekonomi, Adalet, Güvenlik Kaygısı, Asrın felaketi olan depremde zarar gören şehirlerin ve insanların sorunları, Gençlerin gelecek kaygısı v.b. birçok sorun.
Siyasilerin söylemlerini dinliyorum, hiç biri belli başlı bu sorunları nasıl çözeceğine dair hiçbir bilgi vermiyor. Hepsi birbirinin yapmış olduğu kişisel hataları gündeme getirip, temcit pilavı gibi sürekli biz seçmenlerin önüne koyuyorlar.
Bir seçmen olarak bu içi boş söylemleri dinlemekten sıkıldım, sanırım benim gibi düşünen birçok seçmen vardır.
Ey sevgili siyasiler derdimiz çok, bunu bildiğinizi biliyorum lütfen artık bu dertlere ortak çözüm arayın, bırakın bu makam, mevki sevdasını milletin hizmetkârı olmaya çalışın.
Milletin hizmetkârı olan siyasilere zaten millet gereken mevki, makamı ve saygıyı otomatikman gösterir. Bu millet hüsnü necip bir millettir. Millet olarak biz artık somut çözüm önerileri ile karşımıza çıkmanızı istiyoruz.
Biz seçmenlere de düşen görev, millete hizmete hazır siyasileri renk, ırk ve din ayrımı yapmadan seçmek ve onlara görev vermektir. Görevini yapamayanı başka bir dönem seçmemektir. Bırakalım artık takım tutar gibi parti tutmayı. Millete hizmet etmeyi kendine görev bilmiş liyakatli siyasileri seçelim. Sonradan keşke demeyelim.
Mevzu vatansa ölelim, mevzu makamsa hepiniz ölün.
Kalın sağlıcakla. Saygılarımla.
Mustafa Yaşar ARSLANHAN
(E) Tuğgeneral
