Adana işgal altındadır. Adana’nın kurtuluşu için Pozantı merkez seçilmiştir. Bu nedenle Mustafa Kemal’in de katıldığı kongrede, Pozantı “ İL” yapılmış ve ilk defa Pozantı Valisi, oylama ile seçilmiştir.
KONGRENİN BAŞLAMASI
İki oturum halinde yapılan kongrenin birinci oturumda Çukurova Bölgesinin düşmandan nasıl kurtarılacağı üzerinde durulmuştur.
Bu esnada çeşitli fikirler ileri sürülmüş ve askerî malzeme talebinde bulunulmuştur.
Mustafa Kemal Paşa imkan nispetinde bu taleplerin karşılanacağını ifade etmiştir.
Mustafa Kemal ve Fevzi Paşalar ile delegelerin ve halkın tanışmasından sonra oturumlara geçilmiş ve iki oturum yapılmıştır:
Birinci Oturum:
- Bu oturumda, genel olarak müzakere edilmiş ve hususi bir şekilde Çukurova bölgesinin düşmandan kurtarılması üzerinde önemle durulmuştu.
- Çeşitli fikirler ortaya sürülmüş ve Çukurova cephesi için lüzumlu malzeme Mutafa Kemal Paşa´dan istenmiştir.
Mustafa Kemal Paşa oturumun açılışında toplantıda bulunanlara şöyle hitap etmiştir. (özet olarak)
“Bütün Millet Meclisi namına cepheleri ziyaret ederek, Meclis´in muhabbetli teşekkürlerini muhterem mücahitlerimize tebliğe memur olan heyetimiz; mücahit orduların öncüsü, bütün İslam aleminin iftihar vesilesi ve gözünün nuru olan Adana vilayeti halkı ile temasa gelmiş olmaktan pek büyük haz duymaktadır…
Adana´nın muhterem Müslümanları!…
Peygamber´in esaret tanımayan bir dindar ümmetinin cihat ordularına öncü olmak şerefiyle bahtiyar olan siz aziz Adanalı dindaşlarımız!…
Adana İslamları, bütün Anadolu için vatanseverlik timsali oldu…
Şeref ve istiklal davasında faydalanacağımız muvaffakıyet vasıtalarının kaynağı yalnız Anadolu değildir.
Avrupa´nın bin türlü zulüm ve gadrine uğramak suretiyle her türlü esaret duygularının ıstıraplarını çekmiş olan Mısır´da, Hindistan´da, Rusya´da, Afrika´da Müslüman kardeşlerimiz gözlerini, Allah´ın merhametine ve tecavüzlerini Peygamber´in kabrine kadar uzatmış olan düşmanlarımızın kahrına çevirmiş olarak bize maddi, manevi yardımlara karar vermiş bulunuyorlar.
Fazla olarak Rusya´da insani ve ulvi gayeler etrafında toplanmış olan ve her millet hukukuna riayet etmeyi esas olarak kabul eden ve günden güne genişleyerek, zulüm ve tegallüp (zorbalık) âlemini yıkmakta olan muazzam kuvvet, bize azami muavenette bulunulmasını vaat etmişlerdir…”
Bu oturumda genel olarak müzakere edilmiş ve hususi bir şekilde Çukurova Bölgesinin düşmandan kurtarılması üzerinde önemle durulmuştu.
Çeşitli fikirler ortaya sürülmüş ve Çukurova cephesi için lüzumlu malzeme Mustafa Kemal Paşa´dan istenmiştir.
Bu oturumda birçok hatip söz almış ve bunların üzerinde durdukları ana tema ise; Adana cephesi için gerekli olan savaş malzemesi istenilmesi olmuştur.
Bu isteklerden sonra Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Paşa´ya bakar ve Fevzi Paşa ise gülümseyerek şunları söyler: “Evet Paşam! Arkadaşların arzu ettikleri…. top ve diğer harp malzemesinin lüzumuna ben de kaniyim. Kendilerine vaat edebilirsiniz”
Böylece Mustafa Kemal Paşa; imkan nispetinde silah ve cephane yardımının esirgenmeyeceğini bildirdi.
Bundan dolayı kongreden sonra da silah meselesini halletmek için, Hulusi (Akdağ) Bey Malatya´dan 500 adet silah getirmek üzere görevlendirilmiş, bu olay da Adanalıları çok sevindirmişti.
Birinci oturumun sonunda ise, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Reisi, Bölge İstihbarat Müdürü ve Yeni Adana Gazetesi sahibi Ahmet Remzi (Yüreğir) Bey konuşmaya başlamış ve bu konuşmasında da şunlar üzerinde durmuştur; Ermeniler tarafından Kahyaoğlu (Şehitlik)´unda 90, Carnili ve Dedepınarı köylerinde de 200-225´e yakın Türk´ün vahşiyane bir şekilde şehit edildiklerini ve Fransızların da bu katliamlara müsamaha ettiklerini anlatmıştır.
Bunun üzerine Mustafa Kemal Paşa; “Bu şehitlerimiz vatan kurbanıdır ve bize hız vermişlerdir.
Tanrının inayetiyle düşmanı topraklarımızdan kovduktan sonra bu ve buna benzer bütün acılarımızı unutacağız…” Demek suretiyle çalışmalara hız verileceğini belirtmiştir.
Bundan sonra Mustafa Kemal Paşa, cephe ve müfreze kumandanlarından birçok malumat alarak, onlara ihtiyaçlarını sormuş ve ilgililere gereken talimatı vermiştir. (Devam edecek…)
Bünyamin AKA
Kaynak: Hanri BENAZUS