70’li yılların sonu o zamanlar 10 yaşındayız. Sağ, sol davalarına birazcık aklımız eriyor ama ne olduğunu tam olarak çözemiyoruz. O zamanın gençlerinin bazıları solcuyuz, bazıları sağcıyız diyor. Hatta aynı ailenin iki çocuğundan biri sağcılarla, diğeri solcularla geziyor. Akşam olunca aynı eve gidip, aynı sofrada yemek yiyip ayrı odalarda yatıyor. Memleketin haliyeti ruhiyesi bu haldeyken bizim tek düşüncemiz arkadaşları toplayıp boş arsada maç yapmaktı. Arkadaşları bir şekilde topladıktan sonra takımlara ayrılıp maça başlardık. Çok iyi futbol oynayan iki arkadaşımız vardı eğer bu iki arkadaş aynı takımdaysa, diğer takım daha maça başlamadan biz çok güçsüzüz, biz yeniliriz demeye başlar, psikolojikmen yenilgiyi kabul ederlerdi.
Kara Harp Okulunu kazanıp derslere başladığımızda psikolojik savaş diye bir terimle tanıştım. Ne demek olduğunu öğrendiğimde yukarıda anlattığım çocukken yaptığımız maçlar aklıma geldi. O zamanda bilmeden kendi aramızda psikolojik savaş yapmışız.
Bu psikolojik savaş nedir?
Psikolojik savaş; iletişim ve diğer psikolojik vasıtalar kullanılarak hedef toplum üzerinde psikolojik baskı yaratılarak tutum ve davranışlarını istenilen yönde etkilemektir. Bu psikolojik savaşın temel amacı düşmanın savaşma azmini kırmak ve savaşa başlamadan yenilgiyi kabul ettirmektir.
Psikolojik savaş, konvansiyonel savaştan farklı olarak;
-Belirli bir cephesi yoktur. Her yer cephedir.
-Psikolojik savaş sona ermez, sürekli devam eder.
-Psikolojik savaşta düşmanı tanımak mümkün değildir. Herkes düşman olabilir.
-Psikolojik savaşta beyinleri ve vicdanları ele geçirmeyi hedefleyen sözcükler, sloganlar silah olarak kullanılır.
-Psikolojik savaşın hedefi milleti ayakta tutan temel manevi değerler ve özgüvenidir.
Psikolojik savaşın en önemli saldırı noktası toplumu bir arada tutan kavramlardır. Bu kavramlar toplumları millileştiren, sevinçte ve kıvançta bir araya getiren duygulardır.
Bu kapsamda; yıllarca Türk toplumuna siz beceremezsiniz, siz yapamazsınız, sizde bunu yapacak bilgi birikimi ve bilim adamı yok, sizin yapmanıza gerek yok biz müttefik olarak size yaparız, batı medeniyetine ulaşmanız zor bu durumda sizi Avrupa Birliğine alamayız, siz kendi dinamiklerinizle medeniyet kavramına ulaşamazsınız v. b. bir sürü yönlendirme ve telkinlerle psikolojik savaş uygulanmıştır.
Manevi değerlerin en önemlilerinden birisi de bir milletin psikolojik gücüdür. Psikolojik güç bir milletin direnme gücü, yaşama olumlu bakışı, kendine güveni, ilkelerinin doğruluğuna inanmasının toplamıdır. Psikolojik savaşa psikolojik güçle cevap verilir.
Durum ne olursa olsun toplum olarak savaşma azmimizi kaybetmeden kendi dinamiklerimizle her şeyi yapma yetisindeyiz. Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcut olduğunu unutmayalım yeter.
Kalın sağlıcakla. Saygılarımla.
Mustafa Yaşar ARSLANHAN
(E) Tuğgeneral
