“- Ayran iç , diyor Muhtar tası uzatırken.
İçiyorum. Yeniden yazmaya başlamadan soruyorum.
– Üniversitenin taşlarından cami yaptığınız doğru mu ?
– Kamyonla geldin değil mi ? Diyor Muhtar. Sert sert bakıyor ardından.
Gülümsemeye çalışıyorum….” Harran’dan alıntı.
HARRANI OKUMAK
5
Polisler bir saat sonra
yeniden geldiklerinde,
bankta oturanlar uyuyordu.
Otobüste giden ,
Ankara yolcuları gibi.
Beni almalarını beklerken.
– Cüneyt , Cumali aşağıdan bekleniyorsunuz beyler ,
dedi parlak olanı gülerek.
Ben rahatladım.
Ama anlamsız bir hayal kırıklığı da yaşadım.
Yolculardan biri uyandı.
Bana :
– Hişşt birader.
siz anarşik misiniz ? Diye sordu.
(O anda benim de aklıma bir fıkra geldi .
Komiser ; evinin çevresine işeyenleri
şikayete giden vatandaşa sorar .
– Şikayet konun nedir ? Anarşik mi ? Diye .
Vatandaşta :
– Hayır efendim . İdrarik der…)
– Siz yandınız , diye konuşmasını sürdürdü ,
gözünü ovarak .
Karşılık vermedim…
Bir saat sonra getirildiklerinde
İkisi de çok bitkindi .
Kan içindeydiler.
Bizimkileri bu kez yanıma oturtmadılar.
Döşemeye , gazetelerin üzerine attılar…
Sarhoş doğruldu yattığı yerden .
Oturdu.
Yüzü ekşi ,
bakındı çevresine.
Belki de ; anlamaya çalışıyordu
olduğu yeri.
Sarhoş’a banktakilerden geveze olanı
– Gel şöyle bu tarafa.
Onlardan uzak dur.
Onlar anarşik , dedi.
Sarhoş ,
yere uzanmış yatanlara baktı.
Midesi bulanıyordu.
Kustu kusacak.
Döndü , kendisini çağrısının ayağına kustu.
– Ne yaptın bire dayı ? Dedi bizim bıçkın .
Batırdın , batırdın…
Gülesim geldi.
Dudağımı ısırdım .
Küf , idrar kokusuna bir de ;
sarhoş kusmuğu kokusu karşıtı…
05.09.2020
SÜRECEK… (ARKASI YARIN…)
RAGIP KURT