BÜTÜN SOYKIRIMLAR AVRUPALILARIN ESERİ(!)

0
497

Dünyanın uzak yakın tarihine bakıldığında, bütün soykırımların Avrupa devletleri tarafından yapıldığı görülür. Buna ilişkin somut bazı örnekler vermeden önce,  Soykırımlar üzerinde araştırma yapan uzmanların belirledikleri SOYKIRIM türlerini sunalım.

      1–Fiziki Soykırım

      2–Etnik Soykırım

      3–Kültürel Soykırım

      4–Biyolojik Soykırım

      5–Ekonomik Soykırım

      6–Ekolojik Soykırım

      7–Soykırımcı Tehcir

      8–Soykırımcı Asimilasyon

      9–Etnik Temizlik

    10–Ahlâk Soykırımı

    11–Güncel Soykırım

    12–Ulus–Devlet Soykırımı  

   Kızılderili Soykırımı

    Kızılderili soykırımı, Kristof Kolomb’un 1492’de Amerika Kıtasına ayak basmasıyla başlamıştır. İnkalar, Aztekler ve Mayalar, paylaşımcılığa dayanan, doğayla uyumlu, huzur içinde yaşayan, yüksek uygarlık kurmuş kavimlerdi. Kristof Kolomb gibi bir soykırımcı bile, Kızılderililerle ilk karşılaşmasıyla ilgili olarak not defterine şunları yazmıştır; ‘Onlara kılıçlarımızı gösterdik. Keskin demir silâhları ilk kez gördükleri belliydi. Kesmenin ne olduğunu bilmediklerinden, bazıları ellerini kestiler… Kötülüğü tanımıyorlar, birbirlerini öldürmüyorlardı. Hiç silâhları yoktu. Son derece sade, dürüst ve eli açık insanlardı. Herhangi birinden sahip olduğu herhangi bir şeyi isteyince hemen veriyorlardı. Dünyada onlar kadar tatlı dilli insanlar yoktu. Her zaman gülüyorlardı.’

    Buna rağmen İspanyollar, Fransızlar, İngilizler, Hollandalılar, Portekizliler ve diğer irili ufaklı Avrupa ülkeleri, 500 yıl boyunca Amerika Kıtası yerlilerine sürekli soykırım uygulamışlardır. Hele İspanyol sömürgeciler, Güneyde İnka ve Maya yerlilerini fiziksel olarak yok etmekle yetinmemişler, onların uygarlıklarına ait ne varsa yakarak yok etmişlerdir.  

    16.yüzyılda insanlık tarihinin en büyük soykırımı yapılmıştır. 1500 yılında dünya nüfusu, 80 milyonu Amerika’da olmak üzere(Bazı kaynaklara göre de 100 milyon) toplam 400 milyondu. Ve henüz 16.yüzyılın ortalarına gelindiğinde, 80 milyonluk Amerikan yerlilerinin nüfusu 10 milyona düşmüştü.

    Soykırım aralıksız devam etmiş ve 18.yüzyıla gelindiğinde kalan Kızılderili nüfusu sadece 1(bir) milyona düşmüştür. Yani kültürleriyle, dilleriyle birlikte 99 milyon insan katledilmiştir.    Avrupalılar, o kadar çok Kızılderili katletmişlerdir ki, köpeklerine yedirmek için, insan eti satan gezici kasap dükkânları açmışlardır.

   İspanyollar tarafından 1511 yılında işgal edilen Küba’da 1 milyon Kızılderili yaşıyorken, 50 yıl sonra sadece 5 bin Kızılderili kalmıştır. Meksika’da daha büyük vahşetler sergilenmiştir. 1519’da 25 milyon kişinin yaşadığı Meksika’da 1550’ye gelindiğinde kalan insan sayısı 6 milyondu.

    Kristof Kolomb, 15 Ekim 1492 tarihinde günlüğüne şunları yazmıştır; ‘Durmak istemiyorum. Daha fazla adayı gezip altın bulmalıyım’ diyerek, Güney ve Orta Amerika’da yaşayan Kızılderililere tüyler ürpertici vahşetler uygulamıştır. Haiti’deki Arawak yerlilerinin 14 yaşından büyük kadın ve erkeklerini altın getirmeye zorlamış, getirmeyenlerin ellerini bileklerinden keserek öldürmüştür. Vahşice öldürülmek ya da köle olmak istemeyen Arawak yerlileri çoluk çocuk topluca intihar ediyorlardı.

1540’lı yıllar talanın da doruğa çıktığı dönemdir. O yıllarda bütün Avrupa’da 60 bin kilogram gümüş üretilirken, Amerika’dan yılda 266 200 kilogram gümüş gaspedilmiştir. Aynı şekilde o yıllarda Avrupa’daki yıllık altın üretimi 1.000 kilogram iken, Amerika’dan 5.400 kilogram altın getirilmiştir. Talan artarak sürmüştür. Örneğin, sadece İspanyollar, 1500–1600 yılları arasındaki yüz yılda 200 bin kilogram altın ve 16 milyon kilogram gümüş gaspetmişlerdir.    İngilizler, Amerika Kıtası’nda 1703 yılında, bir Kızılderili kafa derisini yüzüp getirene ya da tutsak edene 40 sterlin ödül veriyordu. 1720’de bunu 100 sterline çıkarmıştır.

Fuat DUYMAZ

Küresel Yalanlar ve Talanlar– Kamer Yayınları 2.Baskı– sf 36