BELİRSİZLİK KAYGISI -2

0
318

İttifaklara giden süreç ve beklentiler

Birkaç yıl öncesine kadar birbirine yakın olanlar siyasi rakipler haline gelirken farklı fikri ve ideolojik karakterli siyasi partiler aynı ittifakta buluşabiliyorlar. Birlikte olma ve siyasi güç birliğinin sebepleri arasında en öndeki sebep Cumhurbaşkanlığı sistemi. Cumhurbaşkanlığı sistemi ülkeyi, koalisyonlardan kurtaracak derken kutuplaşmaya, daha gergin bir siyasal ortama götürmüştür.

Bir yılı aşkın bir süredir Millet ittifakı adayının kim olacağı konuşuluyor. Halbuki ‘tek çiçekle bahar gelmez’. ‘Tek adam rejimi’ni değiştirmeyi, ‘güçlendirilmiş parlamenter sistemi’ kurmayı hedefleyen muhalefet için adayın kim olacağı çekişmesi niye? Her kapı Cumhurbaşkanı tarafından açılmayacaksa ve cumhurbaşkanı sembolik olacaksa bu belirsizlik niye? Bu duruş mevcut sistemin öneminin ikrarı olmasın! Kaldı ki iktidar da bu sistemin gözden geçirilmesi için uygun bir siyasal uzlaşma ortamının derin ve gizli özlemi içinde ve gerekliliğinin farkında. Konular çok yazıldı, konuşuldu. Cumhurbaşkanı adayı konusundaki düşüncelerimizi https://millidusunce.com/misak/nasil-bir-cumhurbaskani-adayi/ ve https://millidusunce.com/turk-milliyetcisi-bir-cumhurbaskani/ başlıklı makalelerimizde ifade etmiştik.

Bu gergin siyasi ittifaklar döneminde halkın çoğunluğunun hayati sorunları da giderek artıyor. Ekonomik durumun giderek ağırlaşması, hayatın pahalılaşması, işsizlik, enflasyon, kişi başı ortalama gelirin birkaç yıl öncesinin altına düşmesi, Türkiye’nin orta gelir tuzağından (middle income trap) kurtulamaması ve hatta orta gelir düzeyinin altına inmesi, Türkiye’nin yalnızlaşmış olması, müttefikleriyle (ABD ve AB) yaşadığı derin ve ciddi sorunlar ve ‘gönül coğrafyasıyla kekremsileşmiş ilişkiler, yolsuzluk iddiaları, ‘adaletsizlik’ kanaatinin yaygınlaşması, ülkedeki 5 milyona yakın Suriyeli ve bunların uzun vadede ekonomiye ve demografik yapıya olan tehditleri… gibi çok ciddi sorunlar var.

Göç yolda mı düzülür?

İktidar hayat pahalılığına karşı ekonominin genel kabulleri ve alışılmışın dışında (heteredoks) çözümler üretmeye, paradigma değişikliği yapmaya çalışıyor ama  henüz bir düzelme, iyileşme belirtisi yok. Yakın gelecekte de belirgin bir iyileşme olmayacağı belli. Millet ittifakı ise bu konuda siyaseten söylenmiş genel-geçer vaatler dışında bir çözüm siyaseti üretememiştir. Siyasi muhalefetin ana damarı güven ve umut vermiyor. Muhalefet ayrı ayrı veya ittifaklar halinde şimdilik bu döngüyü kıracak durumda görünmüyor. Türkiye bu döngüde sıkışmış durumda. Örtülü bir belirsizlik kaygısı hakim.

İttifakların belirsizlik kaygısını ortadan kaldırmadığı aylardır açıklanan onlarca kamuoyu yoklamasından belli. İttifakların toplum tarafından onaylanma oranlarının birbirine yakın olması belirsizliğin devam ettiğinin en somut kanıtı. PKK ile iltisaklı ve ilişkili olması sebebiyle kapatılması konusu Anayasa Mahkemesinde olan parti de bu süreçten yararlanma peşinde. Diğer ‘adı var kendi yok’ siyasi partiler siyasi dengede yurttaşaların kendilerine verdiği desteğin ötesinde ve üstünde siyasal önem kazanmış durumdalar. Kısaca, Cumhur ittifakı önceki oy oranlarına ulaşamıyor, muhalefetin oluşturduğu Millet ittifakı ise belirgin bir üstünlük göstermiyor.

Çok bileşenli demokratik siyaset ortamında hiç bir siyaset her şeyi planladığı gibi sonlandırma gücüne sahip değildir. Bazen siyaset tıkanır ama toplumsal paranoya içinde olmak daha kötüdür. Geç de olsa bir şekilde bu zorlukların aşılacağını biliyoruz.

Şimdiden görünen durum, bu siyasi birlikteliklerin erinde gecinde ayrışma ve çözülme süreci yaşayacakları ve yeni siyasi denklemler oluşacağıdır. 2023 seçimleri sonrası bir geçiş süreci (transitional period) olacak ve siyasette yeni denklemler 2028 sonrasında kurulacaktır. O yıllarda bu günkü siyasi liderlerin çoğu siyasette olmayacaklardır.

Her ne kadar ‘ağır-aksak’ görsek de ‘demokraside çarenin tükenmeyeceğini’ millet son mahalli seçimlerde bir daha gösterdi. Düğüm 2023 seçimleriyle de çözülmez ama çözülmenin yolu açılır. Asıl değerlendirmeyi yapacak olan ise birkaç on yıl sonra siyasi tarihtir.

Dr. Mustafa İMİR

12 Kasım 2022 Ankara