Sorunlarla, sıkıntılarla geçen 2021 yılı geride kalıyor.
Kovit-19 salgını, ölümler, orman yangınları, döviz kurlarıyla ateşten bir çember olan enfilasyon, pahalılık.
Gözaltılar, tutuklanmalar.
Orhan Veli’nin ünlü “Bedava” şiirinde söylediği gibi “Hürriyet istersen kelle fiyatına/ Bedava yaşıyoruz bedava”
Ne denli aldatıcı olsa da yeni yıla yeni umutlarla girmek istiyor insan.
Olmayacağını bile bile bütün kötülükler, haksızlıklar, adaletsizler bitsin yeni güzel, güneşli günler gelsin istiyor.
Bir yılbaşı günü apandist ameliyatı sonucu yaşamını yitiren eski Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati’yi duymayan bilmeyen var mı bilmiyorum.
Hani Atatürk’ün ölümü üzerine gözyaşı döktüğü “Ne büyük evlattı” dediği devrimci Milli Eğitim Bakanı.
Onun Ankara Mithatpaşa Caddesi’nde güzel mi güzel bir evi var. Bu evini Mustafa Necati’nin mirasçıları eğitim ve kültür için kullanılmak koşuluyla hazineye bağışlamış.
Eski Kültür Bakanlarından İstemihan Talay evi aslına uygun olarak onartmış. Mustafa Necati evi olarak kullanıma açmış.
AKP 2006’da bu güzel evi bir kurufasulyeciye verecekken tepkiler üzerine vazgeçti.
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay bu güzel evi Parlementerler Birliği’nin kullanımına verdi. Bir süre Mustafa Necati Evi olarak böyle gitti.
İnsanlar bu tarihi evi gezdiler, bahçesinde soluklanıp çay içtiler.
Kemikleri sızlatan bir karar
2021 başında Kültür Bakanlığı başka yer yokmuş gibi binanın bir bölümünü yaşasın Şeriat diyen, Atatürk’e karşı Nuri Paktil için edebiyat müzesi yaptı.
Karar büyük tepki çekti. Yazıldı çizildi, evin önünde açıklamalar yapıldı.
Ne yazık ki düzeltilmedi.
Güzel evin alnında Mustafa Necati’nin kemiklerini sızlatan levha sökülmedi.
Mustafa Necati kimdir?
Yeni kuşaklar için Mustafa Necati’yi anlatalım:
1894’de İzmir doğumlu.
İstanbul Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra bir süre İzmir’de avukatlık ve öğretmenlik yapıyor.
14 Mayıs 1919’de İzmir Bahribaba Parkı’nda ertesi gün başlayacak Yunan işgaline karşı halkı direnişe çağırıyor, toplantı yapıyor.
Arkadaşı Vasıf Çınarla birlikte Balıkesir’de sahipliğini yaptığı İzmir’e Doğru Gazetesi’nde düşmanı ülkeden kovmaya yönelik yazılar yazıyor.
Soma, Bergama, Akhisar bölgelerinde Bulgurcu Mehmet Efe ile birlikte Kuvayı Milliye Komutan’lığı yapıyor.
1920’de 26 yaşında Saruhan (Manisa ) Milletvekili olarak TBMM’ne giriyor.
Bir süre Kastamonu İstiklal Mahkemesi Başkanlığı yapıyor. Oradaki gazete ve dergilere yazılar yazıyor. Belediye Meclisi kararıyla Kastamonu’nun fahri hemşeriliği veriliyor.
29 yaşında İmar İskân Bakanı, 30 yaşında Adalet Bakanı oluyor. Her iki bakanlıkta da kuruluşlarıyla ilgili önemli görevler yapıyor. Özellikle mübadele (değişim) ile gelenleri kısa sürede ve başarılı bir biçimde yurda yerleşmelerini sağlıyor.
Ama onu asıl unutulmaz kılan 20.12.1925’ten 1 Ocak 1929’za kadar Milli Eğitim Bakanlığında yaptıkları.
1 Ocak 1929 tarihinde 35 yaşında ölüyor.
Milli eğitimde yaptıkları
Kız erkek birlikte karma eğitim uygulaması, Kayseri Zincidere ve Denizli’de Köy Öğretmen Okulları, Gazi Eğitim Enstitüsü, köy kent yatılı okullar, Halk Dershaneleri ve Milletmektepleri, Talim Terbiye Kurulu onun döneminde açılıyor..
1926 tarihli yaşama, üretime dönük İlköğretim Programı, 1928 yeni abece’nin kabulü, Eğitim ve Öğretmenlikle ilgili Temel Yasalar, Öğretmenlik mesleğinin saygınlığının artırılması,Yeni öğretim yöntemlerinin uygulanması,Teknik eğitimin geliştirilmesi, Öğretmenlerin örgütlenmesinin sağlanması, (Kendisi de 2 yıl Öğretmenler Birliği Genel Başkanlığı yapıyor), Mimari güzelliği olan yeni okul binalarının yapılması, Terbiye (Eğitim) adlı mesleki derginin basılıp öğretmenlere dağıtılması Mustafa Necati döneminde oluyor.
Yarınlar sizin ellerinizde
Mustafa Necati öğretmenlerin çok sevdiği bir bakandı. Onlara bakan olarak yazdığı mektupta şöyle diyordu:
“ Yarınki yaşam sizin güçlü elleriniz arasında doğacaktır.
….. Sonsuza kadar yaşayacak Cumhuriyet, yine her an kıskanarak korumaya özen göstermeliyiz. Bu özenler de ancak özverilerle yapılabilir. Bu uğurda çalışırken ödevimiz yalnız ders verme, okutma değildir. Her bir öğretmenin ayrıca örgütlenme ve aydınlatma ödevi de vardır.”
Biz de Mustafa Necati’nin öğretmene söylediklerini bütün okurlara söylüyoruz:
“Yarınki yaşam sizin güçlü elleriniz arasında doğacaktır.”
Yeni yılınız kutlar, sağlık, güneşli, güzel günler dileriz.
Mustafa Gazalcı
mgazaci@gmail.com