TARİHİ MİRASIN BAŞINDA KOPARILAN BÜYÜK FIRTINA-7

0
254

Eski Anadolu’nun Yetiştirdiği, Dünya Kadını Olmaya Aday Bir Kraliçe

Puduhepa ve Memleketi Lavazantiya Kentinin Yeri Hakkında

Sonu Gelmez Kavga

Buna Karşın Puduhepa’nın Fizik Yapısını, Ruhunu Değil, Eylemlerini Bize Anlatan Birinci Elden Pek Çok Yazılı Kaynak Vardır

Unutmamak lâzımdır ki, onunla ilgili yazılı belgelerin, kendi görmüş olduğu en saçma ve sapıkça rüyaların protokolü de dâhil, hepsi de resmî belgelerdir, onun özel yaşamına dönük not defterleri, günlükleri, anıları, özel mektuplaşmaları yoktur. Yazdırdığı mektupların hepsi de resmidir, duygusallıktan, kişilikten uzak protokoldür, klişedir ve bürokrasi kokar.

RESIM 1: Hitit dilinde ve çivi yazısıyla kaleme alınmış Puduhepa’nın bir duası

Kocasına karşı olan duyguları nasıldı, seviyor muydu, yoksa şahsi çakarları uğruna katlanıyor muydu, hiç mi üzülmedi, hiç mi anne, baba, kardeş, çocuk ve vatan hasreti çekmedi, hiç mi dilleri, dinleri, görünüşleri, örf adetleri, davranışları kendisine tamamen yabancı o dağlı Hititlerden bıkmadı, usanmadı, rahatsız olmadı, hiç mi kocasından veya kendisine komplo hazırlayan onca insandan nefret etmedi, hiç mi Orta Anadolu’nun ıssız ve melankolik steplerinden sıkılmadı, diye sorulabilir, ama ha duvara sormuşuz, ha belgelere. Sadece dolaylı yollardan bilgi çıkarabiliriz. Tekrar altını çizelim, o zamanlar yaşamda insanın özel yaşantısının asla ve asla yeri yoktur. Mezopotamya kültüründe gördüğümüz, insanların günah çıkarırcasına içlerini döktükleri „tanrı mektupları “, Anadolu’da yazılmamıştır. Ancak prens Kantuzzili’de olduğu gibi ruhi bunalım dayanılmaz hal alınca haykırışların tek tük sesi duyulur.

Lavazantiya’da Geçirdiği Çocukluk Yılları Nasıldı, Ailesi Kimdi Gibi Sorulara da Sadece Sınırlı Yanıt Bulunabiliyor

Puduhepa, Çukurova’nın doğusunda, Amanos Dağlarının ötesinde bir yerlerde aranması gereken, kabataslak Elbistan Ovası’nda bir yerlere yerleştirilmek istenen Lavazantiya kentinde doğdu büyüdü. Kentin kesinlikle nerede olduğu üzerinde aşağıda uzun uzadıya duracağım. Babası Babil-Hurri aşk ve savaş tanrıçası Şauşga’nın (IŞTAR) hizmetinde çalışan Pentipşarri’dir. Ne kadar tuhaftır ki, annesinin adını bilemiyoruz, metinlere yansımamıştır. Önemsiz bir kadın olduğundan değil, metinleri yazan veya yazdıran Hititlerin baba yanlı bir toplum yapısına sahip olmalarındandır! Prens Hattuşili kendisine el uzatıp Hatti’ye alıp götürünceye kadar olan yaşamı hakkında zerre kadar bilgimiz yoktur. Sadece bir kız kardeşi olduğunu yeğeninden söz etmesi hasebiyle öğrenmekteyiz.

RESIM 2: Puduhepa’nın memleketi Lavazantiya’yahâkim Binboğa Dağları

Genel anlamda hayret edilecek bir konu vardır. Puduhepa en başta Mısır olmak üzere yabancı devlet adamları ve kadınlarını mektup yağmuruna tutarken, annesi, babası, kız kardeşi ve sonradan II. Ramses’le evlendireceği iki kızı dahil, aile mensuplarından hiç birisine bir satır bile mektup yazmamıştır ve onlardan da kendisine gönderilmiş bir mektup yoktur ya da ele geçmemiştir. Onları hiç mi hiç özlemiyordu? Evet, rüyalarına girecek kadar çok ama çok özlüyordu. Dedik ya özel yaşama yer yok diye!

Devam edecek…

Prof. Dr. Ahmet ÜNAL